7 Şubat 2016 Pazar

                 

                             EVLİLİK ve ASTROLOJİ

Doğduğumuz anda evleneceğimiz kişi,evleneceğimiz tarih ve öleceğimiz tarihin belli olduğunu duymuştum.Evleneceğimiz kişinin alın yazımız olduğuna inanırım aslında.Hayatımızda çoğu şeyi çalışarak,çabalayarak elde ederiz.Ama bazı şeyler vardır bunun bir formülü yoktur.Çok çalışarak işinizde yükselebilir,çok para kazanabilirsiniz.Fakat çok çalışarak iyi bir sevgili veya eş bulamazsınız.Aslına bakarsanız sağlıklı beslenerek,kendinize dikkat ederek de ömrünüzü uzatamazsınız,bir gün sağlıklı yaşamak için spor yaparken düşüp kafanızı çarpıp ölebilirsiniz,kendinize dikkat ederek sadece kaliteli yaşarsınız o kadar.Yani nefesiniz sayılıdır,evlilik tarihiniz ve hayatı paylaşacağınız insan da doğduğunuz an belirlenmiştir.Astroloji ile bunu tespit edebileceğime inandım 
Ve...
Bundan tam bir buçuk yıl öncesinde kendim için bir evlilik analizi yaptım, gördüğüm her şeyi çevremdeki insanlara da anlattım.Henüz bir sevgilim bile yokken Haziran 2016 da nişanım var sonrasındaki 1 yıl içerisinde de evleniyorum düğünüme beklerim diyordum arkadaşlarıma ;) .Hiçbir zaman bu kadar kesin konuşmam halbuki,şaka yapıyordum.(Evlilik analizlerimde 6ay öncesi ve sonrası olarak değerlendirilmesini söylerim hep,evlenmek hemen olan bir şey değil bir süreçtir çünkü bu nedenle kesin şu tarih demek yalan olur).Ama gerçeklik payı da vardı,Natal Haritamı incelemiştim.Evleneceğim kişiyle ilgili olarak ise; benden yaşça küçük,Sağlıkla,inşaatla veya 12.ev konularıyla ilgili yani hastane hapishane gibi yerlerde çalışan biri olabilir diyordum.Mars'ım Terazi olduğu için Terazi yoğunluklu haritaya sahip,7.evimin yönetici gezegeni Mars 1.evimde olduğundan benim gibi bir insan olabilirdi.Eskiye dönüp baktığımda da karşıma çıkan çoğu kişi bu kriterlere uyuyordu.Demek oluyor ki hayatımıza hep benzer kişiler çekiyoruz aslında.
Örneğin birisi sağlık sektöründeyken,diğeri inşaat sektöründe bir diğeri ise inşaattaki işçilerin sağlığı ile ilgileniyor olabilir.Hepsininde yaşı benden küçük olsun.bu durumda bütün ilişkilerim için ''Tamam,sen evleneceğim kişisin'' mi diyorum?Tabii ki hayır.Astroloji bunu gösteriyor diyorum ve  Shakespeare amcamın da dediği gibi ''Huzur içinde ellerimi kavuşturuyor ve bekliyorum.Rüzgara,gelgite ya da denize aldırmıyorum;artık zamana ya da kadere isyan etmiyorum.Bana ait olan,bana gelecek çünkü...''

Şuan yine bahsettiğim kriterlere uygun bir kişiyle bu yola girmek üzereyim sanırım,ve tarihler de beni şaşırtıyor ,öngörülerim gerçekleşti diyebilirim.Peki sonrası ne olacak,ne yaşayacağım?Bekleyip göreceğiz ;) .Hayatımdaki yeni gelişmeler ve astrolojik boyutuyla bir sonraki yazımda görüşmek üzere,Sevgilerimle ;)


3 Ocak 2016 Pazar

10 LİRAYA MUTLULUK ALMAK

Hava çok soğuktu,üşüyordum.O gün arkadaşımla sadece sinemaya gidecektik.Yanıma telefonumu,banka kartımı ve bir de 20tl nakit para almıştım.Üzerimde nakit para taşımayı pek sevmem çünkü.20tlnin 10tlsini harcadım.Arkadaşımı bir gözlük dükkanının köşesinde bekliyorum.Diğer tarafa doğru baktım.Henüz ilkokul cağında bir çocuk geldi.Üzerinde ince eski kirli bir kazak,yırtılmış kirli bir kot pantolon birde beresi vardı.O an düşündüm üşümüyor mu? diye.Buz gibi yere oturdu.Mavi eski kirli bir okul çantası olduğunu gördüm.Çantasının fermuarları bozulmuş,yırtılmış ama dikilmiști.İçini açtı baskül,bir kundura bir de ayakkabı boyasını çıkardı boyamaya başladı.15-20dk onu köşeden izledim.beni görmüyordu,işine odaklanmış alacağı paranın hakkını vermek için çalışıyordu.Çantasında da bir kitap görünüyordu belli ki okula gidiyor,arta kalan zamanlarda da çalışıyordu.Günlük ne kadar para kazanıyor,bu soğukta çalıştığına değiyor muydu?Sonra kendimi düşündüm nasıl yaşadım ne yaptım ne kazandım.En başta şanslıydım sanırım bu ailede büyüdüğüm için.Şükretmem gerekiyordu.Annem için babam için.Cebimdeki 10lirayı düşündüm benim için sinemadan sonra istediğim için değil sadece garsona cevabım, içeceğim bir çay,bir kahve parasıydı.Peki onun için neyi ifade ediyordu?Elimden gelen nedir diye düşündüm.Para vererek gururunu incitirmiyim acaba?Çünkü o bir dilenci değildi.Arkadaşım geldi ve artık gidecektik.Yanına gittim."Ne yapıyorsun burda üşümüyormusun dedim.Ayakkabı boyuyom dedi.Al bunu bakalım,burda üşüme dedim.Ve gittim ordan utanarak.En son bana bakışını hatırlıyorum,gülümseyişini,içindeki mutluluğu.Ve kalbimdeki o his,sevgilim elinde pahalı pırlanta bir yüzükle evlenme teklif ettiğinde hissedemeyeceğim bir duyguydu.Şimdi kendinize sorun.Ne olsa ben mutlu olurum diye.Milli piyangonun size çıkması mı,son model bir araba mı?Ben o gün 10tl ile çok mutlu olmuştum.Ve onun için dua ettim.Bu para karşılığı dilenciden aldığınız samimiyetsiz bir dua gibi değildi.Onun bana verdiği mutluluk çok değerliydi.Allah ona ve onun gibi masum cocuklara yardım etsin...